14 Eylül 2010 Salı

sen yaz dedi sevgili

Haylaz rüzgarlar dolaştı ya bi gün gıdıklanan yerlerimde o çocuksu heyecan vardı ya tenimin her noktasında ben tekrar sevdim. içimde bir şeyler var kıpırdanan firar edip sahillere komsak isteyen düşünülmüş düşünceler. sen geldin düşüncelerim düşündü.
Hep ellerimi uzatıp tutmak istediğim bir hayat olsun istemiştim uzandım hep yıllara belki tuttum ama anlamadım. oysa ne kadar da kolaydı dimi sevmek bir kadınsılığı. bir sis vardı ardında dev bi kadın.o yükseldi ben büyüdüm dev oldu duyargalarım, yaşamsal sıvılarım.hep merak ettin ya sen nesin.sen aslında bir hayalsin.belki beni anladığını anlamadın yada hep kendin olsan da bana olan saygının ne kadar büyük olduğunu beni çocuklar gibi sevindiren ama çok olgun yaşatıığını .içimdekileri merak ettin dimi.içimde büyük bir heyecan balonu var hani hep boğazına düğümlenenlerden.sen anlamadın farklılığı ama ben hep fark ettim değişen olmuşluğu.belki ağır sana yasamak ama sen hep yasadın.ben bi bos bakandım umutlarıma belki hala oleyim ama bu nasıl tarif edilir ki sen varsın artık sen varsın.her öptüğümde yasadım ben her öptüğümde anladım seni bizi.’ama’lı cümlelerim olmadı hiç sende,çıplaklığımla sana ait olmak,ruhumu giydirmek saten örtülerle.
Kağıttan gemi bile yapamayan ellerimle bir bahar çizdim gözlerinin en küçük bahçesine. sen bilmiyorsun ama ben o bahçedeyim hep sessiz kaldığımız gecelerde.
Binlerce göz bakıyordu sanki ona. Oysa umarsız ve amaçsız öyle bakıyordu dalgın dalgın denize ya da ormana. Nerde olduğunun hiç önemi yoktu. Avucuna aldığı yüreğinin gözyaşlarını bile silemiyor, öyle bakıyordu. İşte o zaman büyüdü yüreğim. İşte o zaman başladı benim şarkım.melankolik tavırların hapsindeydi gözler bir dilim ekmekti yaşamak o anlarda belki.sora büyülendi sustu ve yaşamaya başladı o suskun ormanın prensesi.
Alabilir misin aklımı beynimi hislerimi tek nefes alışında uzun süren gecenin bir köşesinde uzanmış yalnız rüzgarların tam içinde.ellerinle okşayabilir misin kupkuru susuz toprak kahverengiliklerime.hoşgeldin mutluluklarını cocukca da olsa yaşabilir misin hiç geçmeyen dakikalararda.olabilir misin belki de hiç olmadığın o ormanın prensesi gibi.ya sevebilir misin kendini ilk kez yola çıkmış bir kambur adam gibi.becerebilir misin sevgilim benim gibi yaşamayı seni.
Yazıyorum yaşayamadığm her dakikamı olmadığın her yerde her sen yaz deyişinde…..