7 Mart 2013 Perşembe

Satır


Perdelere bakıyordu ve perdeler siyahtı…başını hafifçe eğdi, gözünü kamaştıran yeni bir dünyanın gülümsemesi olabilir miydi? İrkildi… Uzun zaman sonra kemiklerinin ısındığını hissetti ya da bunu istedi… İstemek bu kadar istekli miydi? Bunu hiç düşünmedi…

Sen bu dizeleri okurken ben bir kez daha sileceğim kaderi bu satırdan…

Ve bu satırı yazarken ben diğer satırı düşünüyor ve hiç anlamadan oraya geçmiş olacağım.

Kapım çalınmayı bıraktığından bu yana, yaşlanmayı bıraktım. Aynı çizgilere basarak yürüyorum bana alıştıklarından… Çizgilerin umrunda bile değil… Çizgileri kırmaktan korkarsın ya ben kırdım. Evet kırıklarımı dolduramadığımdan, yolumu değiştirdim. Belki de aynı kelimeleri kullandık yıllarca, sen okuyarak ben yazarak… Belki ortak harflerimiz vardı hazninemizde ikimizin sahip olabildiği… Ama perdeleri açamıyordum sen fısıldayana kadar…

Bazı satırları saklıyorum sandıklarımda. Şükranlarımı sunacağım kırk sandık yüküyle gözlerinden içeri girdiğim anda… Ve haz alınası muhabbetlerle ciddi düşüneceğim… Ben ağırbaşlı değilim. Hafif olan yamacıma yaklaşan densizlikler… Beni bildiğin her halinden belli. Her halim yalın, azıcık nikotin kokulu… Burnuna kestirdiğin koku küflenmiş geçmişten değil. Yeni çıkardım sandıktan sana dair... Sana dair ne varsa bilmediğim, aç bakalım kilitlerimi seni orda biriktirdim. Küçük sırıtışlarımla selamlıyorum bu yeni çizgileri. Yollar yön değiştirmez. Yön dediğin çok yönsüz, tatsız , tuzsuz…

Bir varmış bir yokmuş ile başlayan tüm yok olanlar vazgeçti artık masal olmaktan. Masallar gerçek hikaye olma konusunda isyan halindeler.Kelimelerim de onlara katıldı. Elimde kalan bir kaçı ile eski usul bir masala başladım. Tarifini yapabileceğim kelimem yok. Tükenmişliklerinden değil, bu mucizeyi daha önce hiçbir masalda göremedim.

Hayallerime ayırdım bu satırı, beraber anason kokluyoruz, en kralından sohbette…

Durakladım bir müddet. Zaman duvara asamadığım bir saat. Duvarlarım incinmesin diye saatleri çıkardım hayatımdan.

Siz bana inanmadıklarım, siz özlediklerim, siz henüz siz olamayanlar. Söz ağızdan çıktı. Yapmanız gereken, ilhamıma laf anlatmanız. Zira ; ben firari kelimelerimi aramaya gidiyorum…

Satır; bize sunulan sonsuz bir yol… Hoşgeldiniz… Buyursunlar…

                                                                              Cihan Uysal