Perdelere
bakıyordu ve perdeler siyahtı…başını hafifçe eğdi, gözünü kamaştıran yeni bir
dünyanın gülümsemesi olabilir miydi? İrkildi… Uzun zaman sonra kemiklerinin
ısındığını hissetti ya da bunu istedi… İstemek bu kadar istekli miydi? Bunu hiç
düşünmedi…
Sen bu dizeleri okurken ben bir kez daha sileceğim
kaderi bu satırdan…
Ve bu satırı yazarken ben diğer satırı düşünüyor ve
hiç anlamadan oraya geçmiş olacağım.
Kapım çalınmayı bıraktığından bu yana, yaşlanmayı
bıraktım. Aynı çizgilere basarak yürüyorum bana alıştıklarından… Çizgilerin
umrunda bile değil… Çizgileri kırmaktan korkarsın ya ben kırdım. Evet kırıklarımı
dolduramadığımdan, yolumu değiştirdim. Belki de aynı kelimeleri kullandık
yıllarca, sen okuyarak ben yazarak… Belki ortak harflerimiz vardı hazninemizde
ikimizin sahip olabildiği… Ama perdeleri açamıyordum sen fısıldayana kadar…
Bazı satırları saklıyorum sandıklarımda. Şükranlarımı
sunacağım kırk sandık yüküyle gözlerinden içeri girdiğim anda… Ve haz alınası
muhabbetlerle ciddi düşüneceğim… Ben ağırbaşlı değilim. Hafif olan yamacıma
yaklaşan densizlikler… Beni bildiğin her halinden belli. Her halim yalın,
azıcık nikotin kokulu… Burnuna kestirdiğin koku küflenmiş geçmişten değil. Yeni
çıkardım sandıktan sana dair... Sana dair ne varsa bilmediğim, aç bakalım
kilitlerimi seni orda biriktirdim. Küçük sırıtışlarımla selamlıyorum bu yeni
çizgileri. Yollar yön değiştirmez. Yön dediğin çok yönsüz, tatsız , tuzsuz…
Bir varmış bir yokmuş ile başlayan tüm yok olanlar
vazgeçti artık masal olmaktan. Masallar gerçek hikaye olma konusunda isyan
halindeler.Kelimelerim de onlara katıldı. Elimde kalan bir kaçı ile eski usul
bir masala başladım. Tarifini yapabileceğim kelimem yok. Tükenmişliklerinden değil,
bu mucizeyi daha önce hiçbir masalda göremedim.
Hayallerime ayırdım bu satırı, beraber anason
kokluyoruz, en kralından sohbette…
Durakladım bir müddet. Zaman duvara asamadığım bir
saat. Duvarlarım incinmesin diye saatleri çıkardım hayatımdan.
Siz bana inanmadıklarım, siz özlediklerim, siz henüz
siz olamayanlar. Söz ağızdan çıktı. Yapmanız gereken, ilhamıma laf anlatmanız. Zira
; ben firari kelimelerimi aramaya gidiyorum…
Satır; bize sunulan sonsuz bir yol… Hoşgeldiniz… Buyursunlar…
Cihan Uysal