19 Mayıs 2013 Pazar

Bir Üfledim Tozlar Pembesini Kaybetti


Saçımı terse taradım… Hayatım değişti.
Aynalara ters gidiyorum üslubumu hiç bozmadan…Aynalar kanıyor ve kanıyor oyunlarıma.Aynalar tersine, aksine aynalar…Bir üfledim, tozlar pembesini kaybetti…

Zamanda yolculuk söz konusu, eğer geçen zaman somutlaşıyorsa teninde ve derinde derin puntolar bırakıyorsa, güneşin kaç kere doğduğunu sayıyorsan takvimini bilmediğin baharlarda…

Üflediğimde berrak olanlar tozlanıyor, tarihe bir iz gibi…Kapattım kapıları,tanımıyorum rutini ve kapıyı çalan her zamankini… Çattığım sıradanlık değil, sıradaki güneşler de, çattığım kaşlarım, sinirimden değil, her zamanki yerine koyamıyorum onları, güçsüzlüğümden… Beyaz sayfaları serdim geçtiğin tarihlere.. Bir labirent şimdi uykular. Zamanı kaybettim müebbetim hayallere…Oysa hayatımı değiştirdim.. Saçımı diğer tarafa taradım...

‘Oluruna bırak’ önemsemezliği yaşanan yazılmışlar. Ne kadar da yazılmışlar. İşi gücü bırakıp yazılmışlar. Zamanı kaybettim müebbetim, hayallere şifa…Elimi yüzümü yıkadığım kelimeler bazen şöyle buyururlar:

‘Seni ısıtan ve sonra senden ayrılan her el, bir vahşettir.
Her iyi dilek,sana gösterilen her ilgi, arkandan konuşulmasını sağlar.
Sana yönelen her bakış,aslında başkalarını arar.
Her gülümseyiş sonunda yalnız kalacağın bir zindana davettir.
Seni çağıran her ses bir yalandır.’

Bir yalandır anılar. Sadece yaşamak istediklerin anı olurlar. Olurlar ya acımasızdırlar… Ansızın boş bir duvardan, bir yansımadan çıkıp boğazına sarılırlar tüm yalanlar gibi.. asla unutturmazlar kendilerini… Bencil yaratıklar, anılar…

Bir kaç yüzüncü güneş battı bu akşam. Tepeler birdenbire üşümeye alıştırdılar kendilerini. Bozkıra yolladılar serinlikleri. Bozkır üşümek koktu. Sahi koku. Masalsı kokularım vardı , ilk zamanlarında gün doğumlarının. O zamanlarda gece gündüz bilinmezdi. Bilmek tek bir gerçeği vesselam…Bilmek ne cesaretli bir eylem. Hep kendimi bildim, hep kendime bildim ve kendimden bildim.

Yine yetişti yağmur, tozlanan ruhumu üfleyecek kimsenin olmadığını bilircesine.. Mırıldanan günler... Fısıldayan huzur... Usul usuldu bir gün, önceki güneşlerden daha karanlık.. ve aynalar el sallardı kime olduğunu bilmeden.. Sen içine çek rüzgarı şiir hep aynı… Saçımı terse taradım, hayatım değişti… Aynalar ters bakıyor bana…

Hayatı sol tarafa yaslanarak yaşayan bir abinin deyişiyle ‘Sıkıntı yok…’

Bir üfledim,tozlar pembesini kaybetti…

                                                                                       
                                                                                                         Cihan Uysal

‘’ Alıntı: Peter Turrini- Nihayet Bitti