12 Ağustos 2010 Perşembe

HÜZÜN

Hasat mevsimi hüzünlerindeyim...Ama asla dönmek yok bu kavrulmuş toprağa bi damlada olsa su veren,gözleri iliklerime kadar işleyen güzel kalpli kara neferden.
Varsın sevmesinler bu bedeni,umrumda dünyanınm hızı zamanın yok oluşu.Sana geldi bu can bilinmemişliklerden.Kaşla göz arasında bir yerlere yerleşmiş tenim kolaymı ha dünya beni alıkoymaya çalışmak istençlerimden.Ben hüzünüm, sabırım, sevgiyim, bendenim, varım, yokum...
Doğdum ve geldim işte bu yüzdendir isimsiz kahırlarım.ama sendin ve sen olacaksın beni en bilinmedik yerleri gorme özgürlüğüne ulaştıran ki ben neyim sana bi çocuk, bi aşk, bi hiç, neyim ki ben bakışlarında.Dillerinde kelimelerim nedir?
Şimdi seni yaşıorum.Hayata daha bi güneşli bakmakmış. Seni tanımak sana sarılmak efsanelerde anlatılan sihirlerin ta kendisiymiş.Seni yaşamak yaşanmışlıkların sadece teferruat olduğunu anlatan en güzel duyguymuş.Seni yaşamak seni bilmekmiş.Seni yaşamak kahrolası umutsuzluklarımı bi türk kılıcıyla iki ayırmakmış, kafasını kesmekmiş.Sen öğrendiğim en güzel habermiş,sen aslında nerelerdeymişin de ben bu kadar körmüşüm,hani bilmeyiz ya ilk adım attığımızdaki hislerimizi sen buNu öğretenmişsin....

11 Ağustos 2010 Çarşamba

OYSA...

Oysa dedi sevgili oysa...Anlat bana gözlerini,nedenini bakıldığında seni bana daha çok bağlama nedenini.
Canlanmış yatağımdaki kokun sarılıyor boynuma,ben hep sabahlar istedim beni mutluluğa uyandıran hafif bi rüzgar, küllükteki sigara kokusu ve yenisi.Bir ömür düşlemek suçmu içimde kalan sadece? Anlatsam, haykırsam beni itermisin?Ama yoo temkinli sabahlara doğmuş bizim güneşlerimiz sakın ha rahat uyanma.Her ayrılış bir veda türküsü kulaklarıma dolan ama her dönüşü var o en kısa yol bile binlerce kilometre.Şimdi bekliyorum umutsuzca her çalacak kapıda seni, her telefonda. Yanımdasın asla neden bu korku?
Oysa dedi sevgili oysa...Dokun özlemim,kokla.Hani gidiyorum ya aslında hiç gidemiyorum.Biliyormusun çiçeklere bakıyorum her sabah, senin kokunu arıyorum ama hiç bir çiçek buna tahammül edemiyor.Hani sen benimsin ya yinede kaçamak bakıyorum izliyorum seni oysa sana anlatmak söylemek istediğim milyonlarca gözyaşım var.İçimden bi çıksa ama sana hiç ulaşmasa.Acımasan sen gözlerin yaşlanmasa ama yinede hep bana baksan beni dinlesen benim olsan.Hergün şükürler arifesindeyim sana her baktığımda bu kadar büyük müydü benim hazinem?
Oysa dedi sevgili oysa...Sana çıkmamış hiçbir sokağım ama sanaymış tüm yönlerim.hep tek başıma kendimi dinlerken gel arkadan sokul bana ve okşa o dünyanın en güzel kokan elleriyle yanağımı, içime işle.
oysa dedim sevgilime oysa...Oysa sevmekmiş sana bakma yaşamakmış seni çok sevmek...

4 Ağustos 2010 Çarşamba

        Önümde bir yol var yanımda sen ucunda sen.kavrulmuş fıstık tadındaki günlerde kaybediorum kanımın her damlasını.Bi hayat kayıp gidio ben sadece bakıyorum.keşişlerin aradığı bi kokuydun sen ben buldum.ciğerime işledi ve mutluluğun sırrı benim oldu.Sana dokunmak tanımak dudaklarda....Kalırım,yine kaçasım yok.
        Pamuktan kalelerim var benim içine fasulye koysan filizlenen.Ölmüş filizlerim var kalbimde, tek birtanesi actı, çiçeklendi.Kasırgalarım var dingin yaz akşamlarımda, sen geldin alabora oldu devrilmiş kayıklar.Ölüm var bir de ölmeden yaşayamamamak.Ben neresindeyim bu çözülmemişliğin.Aslında biliyorum ellerin bana dokundukça neresindeyim bu hayat kısmının.Sana dokunmak güzel şey.Ben dediğim, içinde birtakım hareketlenmelerin olduğu bi uçurumda, en kenardaki çöl çiçeği oldun.Yapamadım, gidemedim, kaçamadım sen oldun hayat oldun .
         Şimdi sonra  iki göz var, içinde kaybolmak istediğim, uyandığımda kokusunu bana veren bi gonca....
         Sen nefes,sen kurumus bi dala cansuyu,ve sen ömür boyu sevdiğim kadın ve sen haykırışlarla gelen en nadide hediye.....sen ben kadın......