Kapat
kapıyı çok alıştırmadan hayata, kilitle üzerimden kanatlanmış umutları. Ya giderlerse
en uzak hayallere.. Demlenmiş kelimeler iki göz bir ocağın üstünde, rüzgar
gök gürültüsü naraları atarken. Otur yanıma.. Elini ver. Anlatacaklarım çok
derinlerden.
Sen aşk dersin adına, kimi hayat kaidesi.. Yine de
yalnız bakarsın yollara, o yeşil arabanın içinde hissederek. Tam onüçüncü
arabaydı, bu yıl saydıklarımdan. Geçti, gitti. Hayallere bakmadı bile…Yeşil
yeşil.
Doğduğum sokakta fırtına var bu gece. Doyduğum sadece
toz,toprak. Sokak huzursuz, sigaram yarım. İçime çektiğim sadece deniz kokusu,
göremeden. Birde birkaç balıkçının kavgası. Denize değil savurdukları küfürler.
Benim şahitliğime. Şahidim kendime. İnançlarım rüzgara kapılıp meçhul oldular.
Tam üzerine koy kalbimin ellerini. Bu et parçasını
gönül yapanları hisset ve koş ardından tükenenlerin. Onlar başka aşklarda, meşk
halindelerken. Yağmurlardan sonra as beni bir ipe, toprak kokarken kurumaya
bırak ruhumu. Başımı dayayıp bir duvara yolu izlerken on üçüncü arabada uyandır
beni.
İçinden çıkamadığım bir beden var. Bol gelmiş
ruhuma, seneye giysem dar. İçinden çıkamadığım bir labirent. Orada bir yerde
biliyorum çıkış kapısı. Ama labirenti çizenler unutmuşlar bu oyunu çoktan. Duvarlarım
hep aynı ne yana dönsem. Ne yana sövsem, ne sana…
Yağmur yağarken, kırmızılarını giy ve izle beni. Sokağı
kilitle üzerime. Bir ayin gibi yalnız kalalım sokakta yağmur yağarken. Gerçeklere
karşı şemsiyeni kullan. Dokunup eritmesin bedenini tamda kırmızlarını
giymişken. Bir boyuttan diğer boyuta geçişini kutlayalım, üzerime sokağı
kilitlemişken. Bedenimde taşanları, bırakalım gitsinler yağmur yağarken. Demlediklerimide
getir yanında şahitliğine eşlik etmeleri
için. Yudumla ve anla rüzgar bile ıslatırken saçlarımı. Ve kadın, bir bir yaz ‘
Neden?’ sorusunun cevaplarını beni anlarken. Yüzüme çizgiler çek,en
acımasızından. Acımadığından bahset gördüklerine ,sokak üzerimize kilitliyken. Ve
kahrettiklerimi topla , ağzımdan bir bir çıkarlarken. Yerde öylece uzanmış
olanları. Kırmızılarını giy bu gece. İlk defaymış gibi…
Artık…
Bir çerçeveden bakıyorum yoldan geçenlere.. Aklıma
takılanlar, bir saçağa sığınmış, yağmura isyan ediyorlar.. Yağmur yitip
gidenleri süpürüyor sokaklardan.. Sol tarafımdan eriyip gidenler, başka
şehirlere göç kıvamındalar..Sahipsiz ve yalnız yolculuklarım bir boyuttan, bir
diğer hayale. Yokum aslında.. Sen sadece bana inandırmışsın kendini…
Yağmur yağarken…
Cihan Uysal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder