12 Temmuz 2013 Cuma

Bi Çay Koysana

Karınca yuvası olmuş kıvrımları, vücüdumun en yükseğinin..
Bilmediğim bir varlığa medet umuyor, sırıtma heveslerim..
Şımarık yaşlılığım, utanmış çocukluğundan..
Umutlu pazar güneşleri batmakta..
Haybeden bir ses üşüyor Temmuzumda..
Ya inanırsa, anlattığım şahsi yalanlarıma..
Diye ürkerek düşündü, düşündü ve karıncalandı kıvrımlar..
Ya inandı ya da inanamadı ama zaten hiç o olmadı..
Bir bedeni izliyorum umursuzca.. 
Zamanını bilemediği zamanlarda sürünerek yaşıyor.. 
Zaman dediğin en azılısından…
Azımsadığı bir ruh belki de rastlaşmalar..
Özgür kılındığı yere parmaklıklar takmışlar.. 
Kendine mahpus, kendinden kaçak„ kendi kendine geçer dakikalar..
Düşer kıvrımlarından beyaza çarpanlar..
Karıncalar asil,çalışkan..
Ağustosa az kaldı..
Tez çağırın cırcır böceklerini..
Kıvrımlarımda dostları bekler.. 
Bir fabl’a ağustos böceği aranmakta..
Ve siz yer ile yeksan bırakan, siz bir şehri öksüz bırakan,unutmanın tarifini ruhunda taşıyan,siz soluksuz yaşatan, sokak lambalarının titrekliği, tüm renklerin renklerini değiştiren ve siz bir nehirde sürüklenen ruhu yaratan.. Can yakan… 
Siz belli belirsiz…Bir gündoğumu..
Nerede kalmıştı yalnızlığım?
                                                                       Neyincerrahi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder